Tiroid bezi, vücut metabolizmasını düzenleyici rolü olan, boyunda yer alan bir organdır. Tiroid bezi hastalıkları yapısal ve işlevsel biçimde ortaya çıkabilir.
Tiroid bezinin genel olarak büyümesi ve içinde oluşan nodül (yumru)ler
İşlevsel bozukluklar; Tiroid bezinin az(hipotiroidi) ya da çok(hiperetiroidi) çalışması durumuna bağlı gelişen durumlardır.
HİPOTİROİD
En sık rastlanan formu HASHİMOTO TİROİDİTİ dir
Belirtiler
Halsizlik
Soğuğa Tahammülsüzlük
Kilo Alma
Kabızlık
Ciltte Kuruluk
Hipotiroidi erişkinlerde mental ve fiziksel yavaşlama,çok ihmal edildiği durumlarda da miksödem denen hipotiroidi komasına neden olabilir.Gebelik döneminde annekarnındaki bebeğin hipotiroidisi tedavi edilmezse doğacak çocukta zihinsel geriliğe neden olabilir.
Tanısı için; Tiroid hormonları ve tiroid ultrasonografisi gerekmektedir
Tedavisi: Tiroid hormon preparatı olan levotiroksin adlı ilaç verilerek tedavi edilir.
HİPERTİROİDİ
Tiroid bezinin normalden fazla çalışmasına bağlı tiroid hormon fazlalığıdır.
Nedenleri:
Basedow Graves hastalığı: Hipertiriodinin EN SIK görülen nedenidir.vücudun tiroid bezine karşı ürettiği antikorlar nedeniyle fazla hormon salınımı ve tiriod bezinin büyümesine yol açar.
Tiroid nodülleri: Fazla çalışan tek veya çoklu nodülleri hipertiroidi oluşturabilir. Vücuda dışarıdan fazla tiroid hormonu alınımı
Belirtiler
Çarpıntı
Tereme
Sıcağa Tahammülsüzlük
İshal
Kilo Kaybı
Sinirlilik
Tanı: Tiroid hormonları, tiroid ultrasonografisi ve sintigrafi planlanır. Sintigrafide çok çalışan nodüller sıcak nodül olarak değerlendirilirler
Tedavi
1. İlaçla Tedavi
2. Radyoaktif( ATAOM) Tedavi
3. Cerrahi Tedavi
Tedavide öncelikli seçenek ilaçla tedavidir.Çok büyük olmayan tiroid bezlerinde,tiroid bezinde nodül olmayan ve göz bulgusu olmayanlarda radyoaktif madde tedavisi uygulanabilir.Soğuk nodülü bulunan vakalrda,göz bulgusu olanlar ve büyük tiroid bezlerinde cerrahi tedavi uygulanabilir.Tedavi modelitesi vaka ve kişiye bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
YAPISAL TİROİD HASTALIKLARI
Tiroidte nodüllerin bulunması halinde NODÜLER TİROİD hastalıklarından bahsedilir.En sık görülen tiroid hastalıklarından biridir.ÇOKLU ve TEKLİ nodüler tiroid hastalıkları mevcuttur.
Bu nodüller çok çalışan nodüller değillerse genellikle şikayetsiz seyrederler ve başka nedenlerle boyun tanısal görüntülemelerinde ortaya çıkarlar.Çok büyümüş olanlar nefes borusu ve yemek borusuna basıya bağlı,boğulma hissi,nefeste daralma,yutkunmada zorlanma gibi şikayetler oluşturabilir.Ayrıca çok çalışan nodüllerde de hipertiroidi şikayetleri görülebilir.
Tanı
Tiroid Hormonları Değerlendirmesi
Tiroid Ultrasonografisi
Tiroid Sintigrafisi
NE ZAMAN VE KİMLERE İĞNE BİYOPSİSİ YAPILMALI?
Her hastaya iğne biyopsisi yapılması şart değildir. Özellikle iğne biyopsisi yapılması gerekenler; çapı 2 cm den büyük nödülü olan hastalar ve nodül çapı daha küçük olsa dahi kalsifikasyon saptanmış olan hastalardır.
Tiroid ince iğne biyopsisi tiroid dokusuna doğrudan veya ultrason eşliğinde iğneler batırılarak doku alınıp incelenmesi işlemidir. Biyopsi ile takip gereksiz ameliyatları önlemek açısından faydalıdır. Ancak güvenilirlik açısından kısıtlılıkları olan bir yöntemdir.
Biyopsinin mevcut durumu tam yansıtabilmesi için genellikle bir çok yere, bir çok kere iğne batırılması gereklidir. Yine de yaklaşık her dört biyopsiden birinde alınan doku örneği tam sonuç vermeye yetmez.
Biyopsi sonucu kanser var dediği zaman bu hemen her zaman doğrudur ama yok dediğinde durum biraz karışıktır. Çünkü biyopsi ile kanser olgularının tümünün yakalanması teknik olarak mümkün değildir. En büyük handikap iğnenin bir noktaya batarken bunun hemen etrafındaki küçük bir kanser adacığının atlamış olabilme ihtimalidir.
İğne biyopsisi temiz (benign) rapor edilen hastaların ileriye yönelik takibinde her 5-6 olgudan bir tanesinin aslında kanser olduğu sonradan anlaşılır. Ameliyat olmuş kesin patolojisi kanser çıkmış hastaların geriye dönük incelenmesinde yaklaşık her dört hastadan birinin dosyasında önceden sonucu temiz çıkmış bir iğne biyopsisi raporu bulunur.
KİMLERE AMELİYAT GEREKİR ?
1. Kanser olasılığı mevcut olan hastalarda
2. Bası(nefes ve yemek borusu) şikayetleri oluşturan hastalarda
3. Nodül çapı 2-3 cm den büyük hastalarda
4. Hipertiroidi(zehirli guatr) bulguları varlığında
5. Kozmetik olarak ameliyat gereksimi olan durumlarda
6. Hızlı büyüyen ve ani gelişim gösteren nodüllerin varlığında
7. İlaç kullanımına rağmen hormon baskılanması sağlanamayan durumlarda ameliyat gerensinimi düşünülmelidir.
AMELİYAT (TEK TARAF ,ÇİFT TARAF )
Ameliyat için genel anestezi (hastanın tümüyle uyutulması) gereklidir. İşlem süresi genellikle 90-120 dakika arasındadır. Hastanede bir gün yatış gerekir.
Ameliyat boynun ön yüzüne 4-5 cm uzunluğunda yatay bir kesi uygulanarak yapılır. Tiroid bezinin damarları bağlanıp kesilip, bezin tamamı (total) çıkartılır. Ameliyat sırasında tiroid bezine yakın komşuluktaki paratiroid bezlerinin ve ses çıkarma fonksiyonuyla ilgili sinirlerin özenle gözlenip korunması önemlidir.
Tek tek nodüllerin çıkartılması şeklinde bir cerrahi teknik uygun değildir. Ancak tiroid bezinin iki lobundan birinin muayenede ve ultrasonda tümüyle normal göründüğü hastalarda sadece tek taraflı ameliyat (sağ ya da sol tiroid lobektomi) yapılabilir.
Tiroid bezi boyun orta hatta birleşen iki yumrudan (lobdan) oluşur. Ameliyatta bunlardan birinin veya her ikisi birden çıkartılması gerekebilir. Karar ameliyat öncesinde veya ameliyat sırasında belli kriterlere göre verilir.
Eğer her iki taraftada da hastalık varsa bez tamamen çıkartılır. Böylece ileride tiroid bezine bağlı bir hastalık gelişme riski tümüyle ortadan kalkar. Diğer taraftan ameliyatta her iki tarafta da ses tellerine giden sinirlerin etkilenme riski altında olması ve hastanın ameliyattan sonra ömür boyu her gün hap kullanma zorunda kalması işlemin dezavantajlarıdır.
Eğer hastalık bir tek tarafta olursa o zaman hastalıksız taraf yerinde bırakılarak tek taraf çıkartılabilir. Bu durumda bezin tamamen çıkartılması ameliyatındaki avantajlarla dezavantajlar yer değiştirir. Hasta ömür boyu hap kullanmak zorunda kalmaz ve ses tellerine giden sinirlerin her ikisi değil sadece ameliyat edilen taraftaki risk altındadır. Bu ameliyatın dezavantajı ise kalan tarafta yeniden aynı hastalığın gelişme ihtimalinin devam etmesidir.
AMELİYAT SONRASI
Ameliyattan sonra yaranın 2-3 gün kapalı kalması yeterlidir. Üçüncü günden sonra tekrar pansuman gerekmez. Yara kendiliğinden eriyen gizli dikişlerle yaklaştırılmış ise dikiş alınması gerekmez. Erimeyen dikişle yaklaştırılmış ise 3. gün dikiş alınır.
Taburcu olduktan 3 gün sonra banyo yapılmasında sakınca yoktur. Yara enfeksiyonu gelişme ihtimali 1in altındadır. Antibiyotiğe gerek yoktur. Yara için taburcu olduktan sonraki ilk birkaç gün ağrı kesici kullanılabilir.
Bazı hastalarda hafif boğaz ağrısı şikayeti olabilir. Bu tür hastalarda pastil türü ilaçlar ve ılık bitkisel çaylar rahatlatıcı olabilir.
Hastaların olağan gündelik yaşamlarına veya çalışma ortamlarına dönmesi için genellikle bir hafta istirahat yeterlidir.
İyi huylu hastalık düşünülerek yapılan ameliyatlardan sonra çıkartılan parçanın incelenmesinde yaklaşık her on hastadan birinde kötü huylu hastalık saptanabilir. Onun için ameliyatta çıkartılan tiroid bezi mutlaka patolojik incelemeye gönderilir. Sonucu genellikle bir hafta içinde çıkar. Sonuç iyi huylu gelmişse tedavi tamamlanmıştır.
Ancak patolojik incelemede kötü huylu bir hastalığa rastlanması durumunda, endokrinoloji, onkoloji ve nükleer tıp bölümleri tarafından hastanın takip ve tedavisi sürdürülür.
Bu web sitesi sağlık hizmeti vermemektedir, insanları bilgilendirmek ve sitemiz hakkında bilgi vermek amacı ile hizmet etmektedir. İnternet sitesinde yer alan bilgiler hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmak üzere verilmez. Site içeriğimizde yer alan bilgiler tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk siteyi ziyaret eden kişiye aittir.
Adres: Atatürk Mah, Ertuğrul Gazi Sk, Metropol İstanbul, A1 Blok, Kat:47, Daire No:606 Ataşehir/İstanbul
Telefon: +90 (532) 228 33 60
Çalışma Saatleri: Hafta İçi: 09:00 – 17:00, Cumartesi: 09:00 – 13:00